bugün bir uçurtma yaptım
ismini de keremcan koydum
mavi yeşil sarı renkli yaptım
heryerini süsledim
kuyruğuna püsküller taktım yapraklardan
yüzüne burun göz kaş dudak yaptım
gözlerini kocaman yaptım
ve kırmızı da bir kalp ekledim gövdesine
sonra onun için minik bir beste yaptım ve şiir yazdım
o kağıdı da püsküllerine bağladım
sonra penceremi açıp onu gökyüzüne bıraktım
sonsuz gökyüzüne uğurladım
ertesi gün penceremi açtığımda
içeriye küçük bir kağıt süzüldü
üzerinde bir ayışığı resmi vardı
ve küçük bir tekne resmi
ve arkasında da şu yazıyordu
"Gökler güzel, ancak sensiz boş,
sen de gel uçurtma ol beni yalnız gönderme bir daha"
bunun üzerine
küçük bir kumaş parçasından
bez bir bebek yaptım
saçlarını upuzun yaptım ve rengarenk boyadım
mor yeşil sarı renkli bir kalp yapıp gövdesine diktim
gözlerini lacivert yaptım
dudaklarını yeşil yaptım
ellerini kahverengi yaptım
yüzünü ise lila ve pembeye boyadım
tırnaklarına ismini yazdım
ismini konera koydum
sonra pencereyi açıp
onu da sonsuz gökyüzüne uğurladım
ve arkasından
onun için yazdığım şarkıyı söyledim
ertesi gün
penceremi açtığımda
bir yaprak süzüldü içeriye
üzerinde de bir kalp işareti vardı
arkasını okuduğumda ise
üzerinde şu not iliştirilmişti
"şimdi aynısını kendi hayatına da yap,
yalnızlık zor ve anlamsız
hayat paylaştıkça anlamlı
kalpler tek anlamsız
şans rüzgarımız seninle"
ve bunun üzerine hafif bir rüzgar başladı
rüzgara bıraktım kendimi
beni bir adaya attı rüzgar
adada sadece ben varım sanıyordum
biri sırtıma dokundu
arkamı döndüm
kimse yoktu
sadece ayak izleri vardı
ayak izlerini takip ettim
yürüdüm yürüdüm...
adaları aştım
denizleri dağları aştım
yürüdüm yürüdüm...
sonra ayak izleri göklerde süzüldü...
yürüdüm yürüdüm...
bir gökkuşağının altından geçtim
nehirlerin çağladığı ormanların arasından geçtim
bulutlardan süzüldüm
ayak izleri hala devam ediyordu...
bir patikaya geldim,
ayak izleri bitmişti
sağım solum önüm arkam boştu...
kendi etrafımda dönmeye başladım
döndüm döndüm döndüm
döndüm döndüm döndüm
....
döndüm döndüm döndüm
....
sonra gözlerimi açtım ve ellerimi açtım,
ellerimden nehirler akmaya başladı
bacaklarım ağaç dallarına dönüştü
saçlarım gökkuşakları oldu
gözlerim ay yıldız güneş oldu
döndüm döndüm...
sonra kalbim ikiye ayrıldı
ve heryer kırmızı oldu
sonra her yer insanlar hayvanla doldu...
hep beraber döndük döndük...
dönmeye devam ettik...
....
sonra havalandık
her yere dağıldık ve kaybolduk
uçtuk yükseldik dağıldık.....
sonra her yere ayak izleri bıraktık
kulağıma bir müzik sesi çalındı
müziğin geldiği yere doğru gittim
kapalı bir kapıyı araladım içeri daldım
şarkılar notalar ezgiler arttı her yeri sardı
ben de bir nota oldum
ve birkaç notayla birlikte bir uçurtma olarak
bir gezegene indim
çöllerden nehirlerden dağlardan sellerden ateşlerden topraklardan geçitlerden geçtim
okyanuslardan derinlerden denizlerden göllerden geçtim
yağmurda ıslandım
çöllerde kurudum
göklerde süzüldüm
toprağım üzerinde konup sonra havaya karıştım.....
sonra ben ve diğer nota arkadaşlarımla heryere dağıldık
artık ne zaman bir müzik duysam onda kendimi buluyorum
ve gökyüzüne bir uçurtma daha bırakıyorum
sonsuz gökyüzünden
sonsuz kalplere ulaşsın diye...
do
la
re
'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder