kazananlar deriz , bi kere kazanan neye kime göre kazanan?
şans oyunundan para kazanan biri o parayla satın aldığı arabayla kaza yaparsa ve başına işler açarsa bu kazanmak mıdır ? ya da üniversitede istediği yeri kazanan genç o bölümde okurken rahatsızlanırsa ve hayatı istemediği şekilde ilerlerse kazanmış mıdır hala? aşkta kazandığını düşünen genç sevgilisine kavuştuktan sonra şanssızlıklarla karşılaşırsa ve talihsizlik peşine bırakmazsa hala aşkta kazandım diyebilir mi?
bu gibi örnekler çoğaltılabilir ; o yüzden, hayattaki görünen sözde kazanmalara değinmeyeceğim çünkü kısa vadede ya da orta vadede kazandığını düşünenler çok fena çuvallayabildikleri gibi, hep kaybettiklerini düşünenleri büyük ve harika sürprizler bekliyor olabilir....
burada bahsedeceğim kazanma, sanki bir oyunda, maçta kazanma gibi kazanmalar için ; ya da bir hedef koyup onu başarmak istediğimizde o hedefe ulaşabilmek o hedefi başarabilmek gibi kazanımlar için. yoksa hayatta kazananlar dediklerimizin gerçekten kazanmakta olup olmadıkları, tamamen göreceli ve zamana ve bakış açısına göre değişken de olabilir.
yaşamdaki deneyimlerim, gözlemlerim ; hayatımdan ve başkalarının hayatlarından çıkarımlarım ; aldığım okuduğum öğrendiğim ve verdiğim tavsiyeler neticesinde olan bazı notlar ; geliştirilebilir, düzeltilebilir, güncellenebilir her zaman elbette ; bu yaşamda ne durağandır ki? ne değişmezdir ki? dedikleri gibi, aynı derede bir daha yıkanılmaz ki....
uzun lafın kısası; gelsin taktikler:
* kayıplarına kaybettiklerine odaklanma; odaklanırsan büyürler engele dönüşürler ; onları küçümse küçült ve o kayıplardan öğrendiğin deneyimleri büyült ; her kaybedişte çok değerli deneyimler dersler gizli ve onları madenden ancak yaşayan deneyimleyen çıkarabilir. kaybedişler olmasaydı dünyada hiçbir şey keşfedilemezdi. derler ya hatalar yoktur dersler vardır ; ben de diyorum : hatalar yoktur , sonuçlar vardır, nedenler vardır ; hataya neden olan şeyler keşfedilince ve onun yol açtığı sonuçların aslında sorun değil fırsat olduğu anlaşılınca ; eşsiz deneyime dönüşür hata ve sonuçları bataklıklara değil, zirvelere yol açar. zaten, her kaybedişte veya hatada veya kayıpta, keşfedilmeyi bekleyen evrenden harika bir hediye de gizlidir. o yüzden kaybetmeye inanmam. kaybettiğinize inandığınız anda yenilirsiniz. ve sizi yendiğinizi sananlar da kaybettiğinize inanmanızı isterler. kayıp değil, zafere giden atlama taşında olduğunuzu fark edip yenilmediğinize inandığınızda; hazine de kendini gösterir.
* inanç demişken, onun büyülü devasa gücünden bahsetmiştim eski bir blog yazımda. inanç deyince, sadece dinsel veya spiritüel inançlar değil kastettiğim. burada behsettiğim ; neye inanırsan o. güçlü olduğuna inanırsan güçlüsün , yetenekli olduğuna inanırsan yetenekli. bildiğine inanırsan bilirsin. bazılarında inancın gücü daha etkili olabilir; özellikle kendine inanan ve güvenenlerde elbette inandıkları daha da güçlü olacaktır. o yüzden, inanmaya kendine inanmaktan başlamakta fayda var.
* kazananlar, başkalarının onlar için ne düşündüğüne öncelik vermeyenlerdir. yani hareketleri, aksiyonları, eylemleri, davranışları ; öncelikle içsel'dir. elbette onlar da politik olmayı bilirler, yani ; sadece kendi istediğini yapayım derken yanlış imaja yol açmamayı da, aksiyonlarında nasıl algılanabileceklerini de hesaba katmayı bilirler ; yoksa özgürlük veya içsellik, fiyaskoya yol açabilir ; çünkü adada yaşamıyoruz ve sosyal varlıklarız.
* kazananlar ; ekip işinin gücünü bilirler. eksikliklerini, ekip takım çalışmasıyla kapattıkları gibi ; artılarını da ekip ile pekiştirebilirler. ancak ne zaman ekip çalışması ne zaman bireysel çalışmada olmaları gerektiğini de iyi bilirler ; ikisini karıştırmazlar.
* kazananlar ; fazla tevazu, fazla alttan almak gafletinde bulunmazlar. gayet özgüvenli oldukları gibi, iltifatı hediyeyi geri çevirmezler. böbürlü kaprisli görünürüm, ayıp olur, vb. gibi cümleler kurmazlar içlerinden ; evet; güzelim, akıllıyım, bilgiliyim, süperim derler hep kendilerine. dik dururlar, dik yürürler ; star edasında oldukları gibi, hafif şımarık da olabilirler ; erkek olanları aslan gibi dişi olanları kaplan gibidir.
* kazananlar av olmaz, avlanırlar.
* kazananlar, hedef koyar ve ona ulaşmak için zekalarına yeteneklerine güvendikleri gibi ; etkin de çalışırlar. aptalca çalışmazlar ; akıllıca çalışırlar: kısa zamanda çok iş yaparak, gereksiz şeylerle vakit kaybetmeyerek, ekipten ne zaman ve nasıl yararlanacağını bilerek, sağlıklı verimli molalar vererek. çok çalışmak değil ; etkin verimli çalışmak anahtardır. bazen çok da çalışılır ama etkinlik ve verimlilik bırakılmadan.
* kazananlar ; hedefe giden yoldaki küçük başarısızlıklara engellere takılmazlar ; hemen manevra alırlar , onun üstesinden gelirler ; daha da güçlenerek ilerlerler. örneğin futbolda ilk yarıda gol yerken, ikinci yarıda goller atarlar ; baskette, çok gerilerdeyken şahlanırlar ; teniste, ilk maçı vermişse diğer maçları alırlar ; örnekler çoğaltılabilir. hedefleri ; hedefe giden yol boyunca da kayıp vermemektir veya gol yememektir , ama bir gerileme olmuşsa, anında üstesinden gelirler demek istediğim.
* kazananlar ; konuşmayı da dinlemeyi de iyi bilir iyi yapar. dinlerken neyi alması gerektiğini bilerek akıllı sorular sorar , konuşurken de sorulara akıllı yanıtlar verir.
* kazananlar ; cin gibidir, uyanıktır, oltaya gelmez. kendini iyi korur. savunması güçlüdür.
* kazananlar ; kendine rakip almaz çoğu zaman. örneğin hedef sınavı başarmaksa, diğer sınava gireceklere odaklanmaz. hedef, koşuda rekorsa, diğer koşanlara bakmaz, rekoruna bakar. kendiyle yarışır, başkalarıyla değil.
* kazananlar ; kalabalığı dinlemez her zaman. kalabalıkta olsa da, ihtiyacı olanı alır duyduklarından. ne her duyduğuna inanır, ne her okuduğuna. iç sesine öncelik verir. seslerde kaybolmaz.
* kazananlar liderlerdir ; ama her liderin liderlerin de liderleri vardır. kimden neyi alacaklarını bilirler , tek kahramanları olmayabilir ; çünkü her kahramandan neyi alacaklarını bilirler. kendi eşsiz yemeklerini veya bestelerini veya yapıtlarını oluştururken, malzemesine hem kendi özgünlüklerinden koyarlar, hem de çevreden etraftan eskiden yeniden başkalarından aldıklarını koyarak yapıtlarını şaheserleştirirler.
* kazananlar ; kendilerini iyi tanırlar. eksilerini artılarını iyi bilirler. noksanlıklarını nasıl kapatabileceklerini veya geliştirip düzeltebileceklerini bildikleri gibi, artılarını da nasıl üste çıkarabileceklerini bilirler.
* kazananlar; iyi gözlemcidir. ve ne zaman gözlem yapmak, ne zaman gözlem yapmamak gerektiğini bilirler. oynarken de gözlemci, gözlemciyken de oyuncu olabilirler.
* kazananlar , onlara zarar verebilecek kişileri iyi tanırlar ve önlem alırlar. eğer tuzağa düşmüşlerse insan tanıma konusunda; bunu da deneyim haznelerine ekleyip ileri fiyaskoları önlerler.
* kazananlar ; yolun tümüne bakarlar ; haritanın hepsine bakarlar ; büyük plana bakarlar ; sonra küçük küçük adımlar atarlar. kat edilecek yolun çok olmasından paralize olmak yerine, küçük adımlarla kazanılan küçük zaferlerle ulaşılacak büyük zafere doğru ilerlerler ve bu küçük zaferlerden mutluluk duyarlar. böylece uzun yolculuklar, yarışlar zevkli hale gelir.
devam edecek, güncellenecek, ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder