7 Mayıs 2014 Çarşamba

Annemle sohbetimizden 2

Yine annemle sohbet ederken bugün; bazı mesleklerde gizliliğin öneminden bahsettim... Örneğin; anahtarcılar işe alım yaparken, işe aldıkları kişinin özgeçmişine ve referanslarına ve güvenirliliklerine dikkat etmeliler; ya o kişi anahtarını yaptığı evi-villayı vb... soymaya kalkarsa ?! Google Yahoo MSN Superonline... ve daha bir sürü e-mail yazışmalarımız, o şirkette çalışan çoğu kişi tarafından görülüyor; hatta Apple Samsung cihazlarımızdaki data'larımız da o şirketlere açık; Turkcell Vodafone Turk Telekom vb. de tüm konuşmalarımızı kayıtlayabiliyor... Bankalarda çalışanlar; kredi kartları kullanım bilgilerimizden hayat hikayemizi neredeyse çıkaracaklar, nerede ne yaptı ne aldı ne yedi içti.... Psikologlarımız, psikiyatristlerimize de çok güveniyoruz ama onların arkadaşlarıyla, hatta belki de internetteki sohbetlerinin konusu olabileceğimizi düşünmüyoruz bile; Obama'nın (varsayımsal örnek olarak veriyorum, psikolağa ihtiyacı olmadığı kesin tabii ki) psikoloğunun, onunla terapilerinin kitabını çıkarması da mümkün...

Aynı şey özel dostluk veya aşk ilişkilerimizde de bir gerçek... Çok güvendiğimiz sırdaşlarımız, sonradan mezar kazıcılarımıza dönüşebiliyor...

Sonuç olarak; hem dijital dünyada, hem de sosyal ve duygusal dünyamızda güven konusunun altının çok daha fazla çizilmesi gereken bir çağdayız.

Eskiden, insanlarla ilişkilerimde (arkadaş, sevgili, dost, ya da diğer her türlü diğer insan iletişimi) , onlarla tanıştığımda hep 100 kredi ile başlayıp, hoşnutsuzluklarla karşılaştığımda, bu krediyi düşürürdüm, hatta bazen 0'ın altına inerdi. Bazen haklı çıkardım, tanıştığım kişiler 100 puanı hak ederlerdi gerçekten. Ama çoğunlukla da sonuç hep hayal kırıklığı olurdu, elbette 100'den çok öteye gidebilen puanlıları saymazsam... Artık (belki fazla şüpheci davranıyorum ama...) eksi kredilerle başlıyorum tanıştığım kişilere ve puanlarını artırabiliyorlar da, orada kalabiliyorlar da... Ama böylece hem kalbim kırılmıyor, hem de kendimi çoğu yönden korumuş oluyorum... Siz nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum, ama siz de herkesi kendiniz gibi görerek ve 100 puanla ilişkilere başlıyor ve hep hayal kırıklığıyla karşılaşıyorsanız, 0 puanla ya da eksi puanla; ya da dilerseniz 50-60 gibi puanlarla başlamayı deneyebilirsiniz; eminim çok daha iyi sonuçla karşılaşırsınız. Not: bu paragrafta bahsettiğim kredi puan gibi sözcüklerden umarım materyalist anlamlar çıkarmazsınız, biraz edebiyat mecaz kültürünüz varsa.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder