Savaş, dünyamızın geçmiş tarihinin bir gerçeği... Ne yazık ki insanoğlu, hayvani içgüdülerinin kurbanı olarak ötekini, ondan olmayanı yok ederek varlığını sürdürmeyi tercih etmiş... Hatta, günümüzde bile, evrimini tam tamamlayamamış zihniyetler için kaba kuvvet, hatta öldürme vb.. durumlar hala geçerli olabiliyor; daha da kötüsü de, ruhsal olarak öldürmeyi de seçebiliyor (ruhen ölmek mümkün olmasa da, ruha acı çektirmeyi hedefleyebiliyor) insan...
Savaşı, tarihsel bir gerçeklik olarak kabul ediyorum. Ve sevgili ATATÜRK'ümüzün, bağımsızlık için olmadığı sürece, savaşın bir cinayet olduğu konusundaki fikrine de yürekten katılıyorum... Bir tavuğun bile kesilmesine bakamayan, sevdiği Meşe ağacı kesildiğinde, o ağacın olduğu yerde saatlerce ağlayan, hem yurtta hem dünyada barışı savunan ATATÜRK'ümüz, hem insansever, hem doğasever, hem hayvansever, hem ulussever, hem barışseverdi... O yüzden, böyle bir kumandanın, böyle bir liderin, tarihte kolay kolay benzerine rastlanılmayacak bir şahsiyet olduğuna inanıyorum.
Katana konusundan, ATATÜRK'e geldim, niyetim o değildi aslında, yazarken gelişti, ama iyi de oldu... Savaşı; Türkiye de dahil, çoğu ulusun, şimdiki bağımsızlarının, ve tarihin bir gerçeği olduğu için kabul ediyorum, sadece tarihsel bir gerçeklik olarak. Ve, Tanrı'dan dilerim ki, hem ulusumuzu, hem de diğer hiçbir ulusu, savaşmak zorunda bırakmasın Tanrı... Gezegenimizde hep; barış, sevgi, kardeşliğin hüküm sürmesini; ve yapılacak değişikliklerin, modifikasyonların, ilerlemelerin ise kaba kuvvetle, şiddetle, öfkeyle, nefretle diil ve onun yerinde hep pozitif niyetlerle ve aksiyonlarla gerçekleşmesini de dilerim...
Japonya'nın savaş tarihinin bir simgesi olan Katana kılıcının öyküsü bu link'de, daha fazlasını internette bulabilirsiniz... http://tr.wikipedia.org/wiki/Katana
Başka bir link daha, hem de çok hoş bir anlatımla... http://www.aleminrenkleri.com/2011/12/26/bundan-yuzyillar-once/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder