13 Haziran 2014 Cuma

Aldanma

ALDANMA silikonlu dudaklarıma sarı uzun boyalı takma saçlarıma protezli kalçalarıma silikonlu göğüslerime ve ultra topuklu ayakkabılarıma... .. ...
onlara bakarak sanabilirsin ben bir süs bebeğiyim ve kafası boş sadece görsel bir objeyim
aldanma,
iyi bak,
sadece dışa değil.
konuş, sohbet et, paylaş; hislerime bak, duygularıma; beni tanımaya çalış.
ben de bir insanım, ve sandığın kalıplarda biri de değilim.
ön yargılarını yık, benim de insan olduğumu unutma;
ağlayan, gülen, mutlu olan, hayalleri, umutları, acıları olan, bir geçmişi ve geleceği olan.
insanları binbir kalıba döküp önyargıda bulunuyorsun ama
önce bir tanısan.

ALDANMA diplomalarıma. dünyanın en iyi üniversitelerini bitirebilirim, her bir diplomam sana dünyanın en değerli mücevherleri gibi görünebilir. diplomalarıma, kariyerime, başarılarıma aldanma. Ya da başarısızlığım, eğitimsizliğim; pırlanta beynimi zekamı yeteneklerimi görmezden gelmene yol açmasın. diplomaların altında da bir insan var. onu gör.
ne ezil karşımda, ne de benimle kariyer başarı yarışına gir, ne de ez beni.
aldanma.
önce diplomalarını elinden aldığında, ve tüm kariyer başarılarını,
altından hangi insan çıkacak,
onu görebililyor musun, işte ona bak.

ALDANMA servetime, büyük köşklerime, malikanelerime, dünyanın her bir köşesindeki cennet bahçesi yalılarıma evlerime arazilerime çiftliklerime, mal varlığıma, sahip olduklarıma, tasarım harikası arabalarıma yatlarıma katlarıma, eşyalarıma, servet biçip aldığım sanat eserleriyle dolu evlerime aldanma. bundan ne kork, ne de sahip olduğum bu servet bu para mal varlığı yüzünden, beni değerlendirmen değişmesin. onun altındaki insanı gör önce, onu sevebilecek misin ona bak. al bakalım tüm varlığını elinden, geriye ne kalacak, ortaya nasıl bir insan çıkacak, işte onu tanı önce.

ALDANMA görünüşüme. pasaklı kirli demode kıyafetlerime, ya da bakımsız görünüşüme, ya da modadan bihaber tarzıma. ya da moda ikonu gibi görünüşüme. aldanma konuşmama, şiveme, aksanıma. aldanma kültürüme, hangi ülkeden hangi şehirden köyden kasabadan çıktığıma. sıska mı şişko mu olduğuma, bakımlı mı bakımsız mı olduğuma aldanma. aş bunları da. bakalım bana baktığın bu görsel gözlüklerin hepsini atınca gözünden, nasıl göreceksin beni.

ALDANMA statüme. Olabilirim prens, prenses, kral, kraldan kralcı ya da. olabilirim başkan müdür ceo ya da sadece bir temizlik görevlisi... bana bakarken benimle konuşurken bana baktığın bu statü gözlüğünü at, aldanma. altındaki insanı gör önce, bakalım altından nasıl bir insan çıkacak bu ön yargı gözlüğünü kaldırdığında.

ALDANMA bana bakarken. geçmişte tanıdığın insanlarla ve kalıplarınla ve öğrendiklerinle ve önyargılarınla bakma. aldanma dış görünüşümdekine, banka hesabımdakine, diplomamdakine, geçmişimdekine, yanımdakine. gözlerimin derinliklerine ve kalbimin derinliklerine bak, oradaki insanı tanı. orada bir insan var, aynı senin gibi. ne fiziğiyle, ne yaptıklarıyla, ne şanı şöhretiyle, ne servetiyle ne de statüsüyle tanıyamayacağın asla asla. ben bir insanım, hisseden, yaşayan, deneyimleyen, korkuları olan acıları olan hayalleri olan öğrenen öğreten gelişen hata yapan başarı yapan doğru yapan yanlış yapan bazen güçlü bazen güçsüz... bir insan var karşında. kalbinin, ruhunun, gözlerinin, sözlerinin derinliklerine bak. o, pazarda seçtiğin bir domates ya da patates değil, alışverişte seçtiğin kıyafetlerden ayakkabılardan da değil. o bir insan. dikkat et, kırabilirsin, incitebilirsin, yaralayabilirsin; ama kalbini de kazanabilirsin, yüreklendire de bilirsin. ve hepsinden öte, hepsinden önemlisi, biliyor musun, onu seve de bilirsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder