teknoloji neler yaptı; kıtaları birbirine bağladı yollarla arablarla uçaklarla elektrik direkleriyle, sonra bu da yetmiyormuş gibi, insanları birbirine bağladı internetle... iyi mi oldu, tabii ki oldu. motivasyon ve çıkış noktası kar para kazanma vb. olsa da sonuçları her konuda iyiye de kötüye de hizmet etti.
teknoloji düşmanı değilim. küççücüklüğümden beri teknolojiye yatkınımdır, yapımda da var yatkınlık, seviyorum da. ama keşke, doğaya pozitif dönen ve onu kirletmeyen yok etmeyen teknolojiler geliştirebilseydik... çıkış noktası sadece kazanmak kar yapmak değil, doğayı da korumak yönünde olsaydı, ve ekonomik olarak da sömürmeyi ve tek kutupluluğu sürdürmeseydi ekonomik yönlerden de... o zaman; teknolojiyi severken, aynı bir çiçeği ağacı sevmek gibi yürekten sevebilecektim, eksilerini düşünmeden.
neyse, konum bu değil. konum, internetin iyi yönde bi katkısından söz etmek... tabii trilyonlarca iyi yönünü, hem yaşam kurtaran, insanlığa doğaya pozitif dönüşümü olabilen açılarını anlatmak değil istediğim sadece. onları başka bloglarda ele alabilirim daha sonra. bahsetmek istediğim yönü şu; internet öncesi dönemde; şarkılarını sesini paylaşmak isteyen için ünlü olmak, albüm yapmak zorunluluktu ya da konser vermek bir yerlerde, ama internetle, sadece belli bir kitleyle değil üstelik, tüm dünya ile paylaşabiliyor herkes şarkılarını, bestelerini, sesini ve top starlar kadar olmasa da yine tanınabiliyor, kendilerini ifade edebiliyor... yazılarını ancak kitapla, dergiyle, gazeteyle paylaşabilenler; internetle blogla-web sitesiyle vb. belli bir kitleyle değil tüm dünya ile paylaşabiliyorlar.... fotoğraflarını resimlerini paylaşmak için sergileri de beklemek zorunda değil kimse... ve tüm bunlar için profesyonel olmak bile şart değil... bu örnekler sürer gider.
yani, internetle artık dünya küçük bir eve dönüştü, ya da bir kasabaya şehre, ya da sanal bir ülkeye. tabii, bu paylaşımların, internet kullanımlarının ekonomik olarak sonuçta akıttıkları para musluğu hep belli kapital sahiplerine akıyor. yani özgürleşme, sosyal ekonomik düzendekine paralel şekilde oldu ekonomik yönden. ama buna odaklanmazak, internetin sağladığı paylaşım özgürlüğü ile yarattığı sanal dünya, milyonlarca insanın kendini ifade edebilmesine yol açtı.
bugün, "bayan yanı" dergisinde, feyhan güver'in bir karikatüründe hoşuma giden bir espiri vardı; şöyle: kadınlar kendi aralarında konuşuyorlar, bi kadın küçük kıza, "ne güzelsin sen öyle, annen ne yaptı da böyle güzel oldun..." der, annesi cevap verir: "aşk çocuğu o ayten abla... ondan öyle güzel...". oradaki başka bir kadın söze karışır ve der: "valla benimkiler kavga çocuğu... her kavgadan sonra yaptık bi tane... yan etkisi olmadı çok şükür, çocuklarım artiz gibi..." :) şimdi konu ile ne alakası var diyebilirsiniz; şöyle bağlamak istiyorum; internetin, teknolojinin ve çoğu buluşun -elbette istisnalarla- çıkış kökenlerinde para kazanmak ve kapitalist ya da tek kutuplu büyümeye destek olacak niyetler olsa da, sonuçlarda, herkese fayda ile dönebilen buluşlar gelişmeler de oluyor. yani, dünya farklı evrimleşseydi ve herkesin kazanmasını, doğanın da kazanmasını hedefleseydi ve hep barışçı bizci olsaydı da şu anda farklı kazanımlarımız olurdu ve çok güzel olurdu aynı Aşk Çocuğu olan o karikatürde bahsedilen güzel kız gibi ve gönül isterdi bu olsaydı. ama dünyamızın şu anki konjüktüründe, yani insanın evrimleşmesinin ve sosyal-politik gelişimlerin çıkış noktalarının hadi kavga kadar olmasa da aşk olmadığı kesin açık olan bu konjüktüründe, dünya belki olabileceği kadar güzel değil ama yine de Artiz Gibi Çocuklar olduğu gibi, yine de güzel olabiliyor çok şükür ki... yani, bu da bir anlamda, güzel-iyi sonuçların olması için çıkış noktasının her zaman güzel-iyi olması gerekir savını da bir ölçüde yalanlıyor.
dünya; savaşlarla kavgalarla dolu oldu geçmişte, ve hala sürüyor da görüyoruz çoğu yerde kavga, ihtiras, ego, açgözlülük... tabii iyilikler, iyi tohumlar, sevgiler... de var. ama n'apalım böyle bir düzen böyle bir dünya işte... ve, iyi yönleri de var bu sonuçlarda çok şükür ki... ve bu iyilikleri görüp onlara daha çok odaklanarak, dünyanın dönüşümünün transformasyonunun belki de yine bu yaşadığımız çöplükte-yani garip düzende- olabileceğini ve kavgalardan da güzellikler çıkabileceğini umut ediyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder