4 Haziran 2014 Çarşamba

peki ya sevginin gücü...

inancın gücü kadar, sevginin de gücü çok konuşulur...

sadece sevgisiyle, mesela birbirlerine duydukları sonsuz sevgi sayesinde, çok uzun yıllar, yaşlılıklarını beraber geçiren çiftler... ya da biri öldükten kısa bir süre diğeri de ölen yaşlı evli çiftler... ya da sahibi öldükten sonra ölen köpekler hayvanlar...

yani, evet inancın gücü çok büyük gerçekten, ama sevginin gücü de öyle... sadece sevgi sayesinde yaşamı anlam bulan ne insanlar var bilir misiniz, ya da sevgisizlikten, her şeye sahip olduğunu sanan ama sevgisiz olduğu için aslında hiçbir şeyi olan insanları bilir misiniz...

sevgi der geçeriz, çok soyut. bilgeler düşünürler de farklı farklı açıklıyorlar sevgiyi... kimi meditasyon diyor, kimi anlamak diyor, kimi her şeydir diyor...

evet Tanrı'nın her şeyde olduğuna hepimizde olduğuna ve sevginin Tanrı olduğuna katılıyorum. yani eli sopalı sakallı dede sandığımız, ya da göklerden bizi izlediğini sandığımız Tanrı'nın, zaten ruhumuzun derinliklerinde, ya da sevgide olduğunu, ve her yerde her şeyde olduğunu biliyorum.

o yüzden her kapı, her insan, her isim, her olay, her şey Tanrı'ya çıkar, sadece tek tanrılı dinlerin Tanrı'sını da kastetmiyorum, evrensel anlamda kastediyorum. yani, yolların, evrilip çevrilip kördüğüm olup ama ne yaparsa yaptın çıktığı yer, her nehrin aktığı yer. doğarak geldiğimiz, ölümle gideceğimiz yer, Sevginin kucağı.

karanlığın olmadığı yerdir sevgi, sadece gökteki güneşimizin olmadığı anlardaki değil, ruhlarımızın karanlık olmamasıdır.

ve sevgiye ihtiyacı olmadığını söyleyen kişilerin bile sevdiği vardır mutlaka ya insan ya hayvan ya çiçeği, ya da oyuncak ayısı ya da hatıra defterleri, eski fotoğrafları vb vb...

kedilerimiz bunun en iyi örneği, gerçi onlarınki daha farklı, sevgiyi odağı ilgiyi hep üzerlerinde istiyorlar, sadece sevgi de değil, en en en sevilen, evin prensi prensesi paşası da olmak istiyorlar, o yüzden kedileri biraz da bu konu dışında bırakıyorum, çünkü istedikleri sevgiden çok daha fazlası...

yani, özetle, inancın gücü çok olabilir, ama sevmek de bir o kadar ve sevgisizlik de negatif anlamda o kadar. sevgisizliğin kuruttuğu çiçekleri bilir misiniz, ne kadar su verseniz yetmez, sevgi de almazsa küserler giderler... işini severek yapan ve sevmeden yapan insanların hem mutluluklarının hem de başarılarının ne kadar bariz farkta olduğunu da bilir misiniz... her bir seven insanın, dünyaya katkısının, belki de bilinmez tarif edilmez ölçülerde ne kadar da çok olduğunu da bilir misiniz...

hem canlıya hem cansıza, her şeye sevgi göndermenin ve sevgi duymanın inanılmaz bir dönüştürücü güce ve şifalı güce sahip olduğunu düşünüyorum. nefretten öfkeden anlayışsızlıktan kör olduğumuzda, sevgi duyduklarımızla zaman geçirmenin paylaşımda bulunmanın ve sevgi alışverişinde bulunmanın, ya da sevgiyi hissetmek için bir şeyler yapmamızın da, pasımızı kirimizi temizleyeceğine inanıyorum. o yüzdendir ki insanlar, kanlı savaş kadar olmasa da iktidar güç para vb. savaşların olduğu günümüzde, ailesinden yakınlarından sevdiklerinden sevgi alarak onlarla sevgi paylaşarak bu çetin dünyada ayakta kalabiliyorlar... ve sevgi aurası da, insanı her yerde her zaman, atmosferin dünyayı koruması gibi koruyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder