1 Haziran 2014 Pazar

hımmm, neymiş şu bilinçaltı dedikleri...

bilinç.... ne biliyoruz peki bilinç hakkında; bizi işe götüren okula götüren iş yaptıran ders yaptıran matematik fizik kimya biyoloji yaptıran anlamamızı sağlayan, aklımızla sağduyumuzla yaptıklarımız, yaptıklarımızın nedenlerini niçinlerini düşündüğümüz, mantıklı yanımız.... duyu organlarımızla hissettiğimiz... nefes alıp verdiğimiz ve bu dünyada var olduğumuzu algıladığımız bilincimiz. bize hatalar da yaptırabilen, güzellikler de yaptırabilen, saçmalık da saçmasızlık da... bilincimiz...

ama bazen düşünüyorum da, bilinçaltını sadece rüyalarla ya da psikoloji psikiyatri kitaplarıyla sınırlı görmesek. tabii, kapalı bir kutu, çoğu kişi yanına yaklaşmaya cesaret edemiyor da. ama herkesin bilincinden derine inen ve tünelle ulaşılabilen bu bilinçaltı kutusunda, belki de bilincimizle yaptığımızı sandığımız çoğu şeyin nedenleri nasılları da gizli... ve bulunamayan çoğu bilinmezliğin de cevabı...

evreni uzayı anlamaya çalışıyoruz hep ve cevapları çoğunlukla gök yüzünde arıyoruz ama çoğu sırrın gizemin kalplerimizde olduğunu ama herkesin kapalı kutusu olan bilinç altında da olduğunu da bir unutmasak...

uzaya bile gittik ama bilinçaltımızın derinliklerine inemedik. oysa evrenin izdüşümü bilinçaltımızda. bilinç bizim yaşamamız için elzem. ama gizemleri sırları keşfetmek için, göklere gitmeli göklere bakmalı ama bir de bilincimizin diğer yönüne altına da bakmalı, yani bilinçaltına da. zaten çok yukarı çıktığımızda gördüklerimizle çok derinlere indiğimizde gördüklerimiz paralel ki.. ve bu gizemden, kapalı kutudan, yani bilinçaltından bize hep ipucu geliyor çoğu zaman ve onunla çoğu zaman iletişim halindeyiz, ki herkesin kişisel bilinçaltı kutularının, herkesin ortak olan bilinç altı kutusuyla da bağlantısı var ve buna da kollektif bilinç demişler, ya da maharishi buna, "birleşik alan teknolojisi" demiş hani meditasyonla bağlanılan yere.

dileğim, dikkatimizi bu kadar dışarıya verirken, ve göklerde ararken cevapları, şu bilinçaltı olayını da sadece psikologlara, psikiyatristlere, spiritüelcilere, bilgelere bırakmasak... herkes sadece e-mail ile chat ile internetle birbirine bağlanmasa da, kendi e-mail inbox'ından e-mail gönderip alıp internetle birbirine bağlanmak kadar; kendi bilinçaltı kutusundan da birleşik alana bağlansa... ve bunu daha sık yapsa, ve gezegenimiz böylece, hepimizin kişisel bilinçaltı kutusuyla bağlandığı bu ortak bilinçaltının daha çok iz düşümü olsa... bilinçaltının bazı istemediğimiz ve zamansız sinyallerini de -hani der ya Freud bilinçaltı hk., bilinçaltının cinsellik ve aşağılık kompleksi içerdiği konusunda, tamamen kanıtlandı mi bilmiyorum- bilincimizi transforme ederek daha iyi idare edebilsek kişisel fiyaskolara yol açmaması için...

bazen bir resimde, tabloda, bir müzikte görüyorum bu izdüşümlerini, bazen kendim yakalıyorum bazı an'larda, bazı eserlerde yaratımlarda hissediyorum, çoğu keşifte ilhamda görüyorum... ve bilincimizin transformasyonunun da, bilinçaltımızdan bilincimizin beslenmenin daha çok olmasıyla ve hayatımıza daha çok yansımasıyla olacağını hissediyorum... yani özetle; bilincimizi bilinçaltı ile transforme etmek ve transforme olan bilincimizle, bilinçaltımızın istemediğimiz sinyallerini yönetebilmek, ve bilinçaltından en iyi şekilde ve daha çok yararlanmak, hıh şimdi oldu :)

yani oklarla gösterilecek olursa, kişi bazında gösteriyorum;

kişinin bilinçaltı --> kişisel bilinç transformasyonu --> kişinin, kişisel bilinçaltı kutusunu hayatında daha iyi idare edilebilmesi ve toplu bilinçaltı olan kollektif bilincin istemediği sinyalleriyle baş edebilmesi, ve onunla en iyi şekilde bağlantıda kalabilmesi.

neyse, sonra daha çok düşünerek editleyebilirim bu yazıyı, onu da ekleyeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder